×

 

×

Başka bir web sitesine yönlendirilerek Amgen.com.tr web sitesinden çıkış yapmak üzeresiniz.

Şu anda Amgen.com.tr ' den çıkıyorsunuz. Bağlantı verilen siteler Amgen ' in doğrudan kontrolü altında değildir ve bu web sitesinden bağlantı verilen diğer İnternet sitelerinde yer alan içerikten Amgen sorumlu değildir. Bağlantı veriliyor olması söz konusu sitelerde yer alan materyallerin Amgen tarafindan tasvip edildiği imasını taşımamakta ve Amgen bağlantı verilen web sitelerini ziyaret etmenizle ilgili olarak hiçbir yükümlülük kabul etmemektedir.

Amgen Biyoteknoloji ve Biyobenzer İlaçlardaki Son Gelişmeleri Anlattı

Amgen Türkiye’nin düzenlediği toplantıda Doç. Dr. Umut Demirci, biyoteknoloji ve biyobenzer ilaçlar alanında yaşanan son gelişmeler hakkında bilgi verdi.

Biyoteknoloji alanında uzman ilaç şirketi Amgen tarafından 9 Mayıs 2018 tarihinde Ankara’da gerçekleştirilen toplantıda son yıllarda daha da önem kazanan biyoteknoloji ve biyobenzer ilaçlar konusunda yaşanan son gelişmeler paylaşıldı. Toplantıda, sürdürülebilir sağlık sistemi taahhüdü çerçevesinde hastaların ilaca erişim hakkına öncelik veren ve biyolojik ilaçlar alanında otuz yılı aşkın süredir edindiği tecrübelerle, hedefleri doğrultusunda ilerleyen Amgen’ın biyobenzer ilaçların geliştirilmesine yönelik son çalışmalarına da ışık tutuldu. Dr. A.Y. Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Medikal Onkoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Umut Demirci’nin konuşmacı olduğu toplantı, 20. yüzyılın başında temelleri atılan modern biyoteknolojinin günümüzde ulaştığı noktanın değerlendirilmesiyle başladı.

Biyolojik ve biyobenzer ilaçlar hastalara ek tedavi seçeneği sunuyor

Toplantıda yaptığı konuşmada, laboratuvar ortamında kimyagerlerce üretilen geleneksel kimyasal ilaçlar ile biyolojik ilaçlar arasındaki farklılıklara değinen Demirci, eşdeğer ilaçlar ile biyobenzerlerin farklılıklarını da vurguladı. Daha karmaşık bir üretim süreci gerektiren biyolojik ilaçların ve biyobenzerlerin hastalara ek tedavi seçenekleri sunma potansiyeli olduğunu ifade eden Demirci, dünya genelinde 800 milyondan fazla hastanın toplam 200’den fazla biyoteknolojik ürün kullandığını açıkladı. Genetik mühendislik teknikleri kullanılarak hücresel DNA’nın değiştirilmesi ile üretilen biyoteknolojik ilaçların daha çok enjeksiyon veya infüzyon yoluyla uygulanabildiğini de söyleyen Demirci, biyobenzer ilaçların tıpkı kar taneleri gibi olduklarını, orijinal biyolojik ilaca bezediğini ama birebir aynısı olmadığını dile getirdi.

Biyobenzerlerin ekonomik katkısı göz ardı edilemez

“Referans biyolojik ilaçla büyük oranda benzerlik gösteren, güvenlik, saflık ve etkinlik anlamında klinik açıdan önemli bir fark göstermeyen biyobenzerler, hastaların biyolojik tedavilere erişimini artırma potansiyeline sahiptir,” diyen Demirci, kısa klinik araştırma programları ve benzeri özellikleri sayesinde sağlanan verimliliğin sağlık hizmetleri açısından ciddi bir maliyet tasarrufu sağladığına da değindi.

Amgen’in üretim sürecinde kalite kontrolü sağlamak üzere benimsediği prensiplerden, Quality by Design’dan (QbD) (Tasarımda Kalite) da bahseden Demirci, yüksek kaliteli ve güvenilir üretimin en az bilimsel yenilikler kadar önemli olduğunu söyledi. Biyobenzer ürünlerde ikame, izlenebilirlik, tüm biyolojik ilaçların ayırt edilebilir isimlere sahip olması gibi gerekleri de ayrıntılı şekilde açıkladı.

Biyoteknolojik ilaç nedir

Organizmalardan ve canlı sistemlerden biyolojik yöntemlerle üretilen ilaçlara biyoteknolojik ilaç deniliyor. Genetik mühendisliğiyle hücrelerin DNA’ları değiştirilerek hastalıkla mücadelede kullanılabilecek proteinler oluşturuluyor ve ardından ya enjeksiyon ya da infüzyon yoluyla hastaya veriliyor. Günümüzde pek çok hastalık biyoteknolojik ürünlerle tedavi edilir hale geldi. Amerikan İlaç ve Gıda Dairesi (FDA)’nin onayladığı biyolojik ürünlerle tedavi edilen hastalıklar arasında kanser, hemofili, multipl skleroz, diyabet, hepatit, büyüme geriliği, akut miyokard enfarktüs ve romatoid artrit bulunuyor.

Biyobenzer ilaç nedir

Biyolojik ilaçların bir türü olan biyobenzerler, biyoteknolojik ürünlerle aynı yöntem ve titizlikle üretilir. Bu ürünler biyoteknolojik ürünlerle benzer özellikler gösterirler, ama aynı değildirler.
Bununla birlikte referans alınan biyoteknolojik ürüne kıyasla güvenlilik ve etkililik açısından klinik olarak biyobenzer ürünün anlamlı farklılıkları olmadığı gösterilmelidir
Biyobenzer ürünler bazı hasta ve hekimler için daha fazla terapötik seçenek sunmayı ve sağlık masraflarını azaltma, temel tedavilere hasta erişimini artırma potansiyelini vaat eder.

Amgen Türkiye Hakkında:

Biyoteknoloji alanında dünyanın önde gelen kuruluşlarından biri olan Amgen, biyolojinin gücünü kullanarak ciddi hastalıklara yönelik yenilikçi ilaçlar keşfedilmesi, geliştirilmesi, üretimi ve hastalara sunulması için çalışmaktadır. Merkezi Thousand Oaks, Kaliforniya olan Amgen, dünya çapında 100’den fazla ülkede 20 binin üzerinde çalışanı ile hastaların karşılanmamış ihtiyaçlarına, sağlık durumlarının iyileştirilmesine ve yaşam kalitesinin yükseltilmesine yönelik tedaviler geliştirmeye odaklanmaktadır. 2012 yılında Mustafa Nevzat İlaç‘ı 700 milyon Dolar’a satın alarak Türkiye’deki yatırımlarını güçlendirmiştir. Bu yatırımı ile Amgen, son 5 yılda tüm sektörler arasında Türkiye’ye en fazla doğrudan yatırım yapan firmalardan birisi olmuştur. Amgen Türkiye’de 1000’den fazla çalışanıyla üretim, pazarlama ve ilaç Ar-Ge’si faaliyetlerini yürütmektedir. Mustafa Nevzat İlaç’a ait bitmiş ürün ve hammadde tesislerindeki üretim gücü sayesinde Türkiye’den dünya pazarlarına ilaç ihracatını artırmayı hedeflemektedir.

Ayrıntılı Bilgi İçin;
Mese İletişim
Aslı Karaosmanoğlu – asli@mese.com.tr – 0532 5711905